Herhalde şu çelişkiyi yaşayan tek anne ben değilimdir: Keşfetme dönemindeki çocuğumu istediği kadar özgür bıraksam biliyorum ki daha çok yorulacağım, bırakmasam onun merakına, yaratıcılığına, hayal gücüne ket vurmuş olacağım. Hımm... Ne derece kendimi düşünüp, ne derece fedakar olmalıyım? Dengeyi nasıl sağlayacağım?
Bir süredir kafamda dönüp dolaşan sorular bunlar... Çünkü Lara bu aralar, yaşının gereği, inanılmaz bir enerji ve merakla her şeye saldırıyor. Tabii püre tabağına da...
Yemek yerken tabağına uzanıp beni sabote etmesin diye oynaması için boş bir tabak ve kaşık veriyorum. Fakat artık her şeyi hemen yere atıyor. Oyuncak veriyorum, atıyor. Kitap veriyorum, atıyor. Islak mendil paketi, atıyor. Tabii önce hepsini ısırıp püreye bulayarak!
Dün hem yere atamayacağı, hem de bir süredir merak ettiği için önüne bir miktar püre koydum. Minik parmaklarıyla anında mıncıklamaya başladı. Şaşkın gözleriyle en ince pütürlere kadar inceledi. Bu sırada yanaklar şişip aşağı sarktı, dudaklar uzadı :)
Hemen fotoğraf makinesini kaptım. O kadar mutluydu ki, anında kocaman gülerek poz verdi. Püreyle işi bitince kaşık, kitap ve ıslak mendil paketiyle -bu sefer hemen yere atmadan- oynadık.
Yemek seansının sonunda mama sandalyemiz "biraz" dağıldı. Lara püreli ellerini saçına ve göz kapağına sürdü, biraz pasaklı çocuk oldu. Ben dağınıklığı biraz daha yorularak topladım. Ama değdi. Çok eğlendik.
0 yorum:
Yorum Gönder