29 Nisan 2011 Cuma

Uydurmasyon etli sebze çorbası

Dün Lara püre yemekten sıkılmıştır diye düşünüp sebze çorbası uydurdum. O sıkılmasa bile bana fenalık geldi her gün aynı şeyi görmekten. Bunca rutinin arasında küçük bir değişiklik bile iyi geliyor. Çorba yedirmek püre yedirmeye göre daha zor haliyle. Döke saça yedik. Ama yedik nihayetinde. Biraz fazla sulu olduğunu da kabul ediyorum. Eh, ilk denemeydi. Benim bebeğim de yesin derseniz işte tarifi:

Yarım patates
Yarım havuç
Bir avuç taze bezelye
Yarım kereviz
Yarım pırasa
50 gr. yağsız dana eti
Yarım çorba kaşığı zeytinyağı
1 çorba kaşığı pirinç

Sebzeleri, pirinci ve eti ayrı ayrı haşlıyoruz.
Sebzeleri suyunun içinde blenderla eziyoruz.
Eti ekleyip hepsini birlikte tekrar eziyoruz.
Zeytinyağı ekliyoruz.

Deneyecek bebeklere şimdiden afiyet olsun.

25 Nisan 2011 Pazartesi

Yemekte kızıyla dağıtan anne...

Herhalde şu çelişkiyi yaşayan tek anne ben değilimdir: Keşfetme dönemindeki çocuğumu istediği kadar özgür bıraksam biliyorum ki daha çok yorulacağım, bırakmasam onun merakına, yaratıcılığına, hayal gücüne ket vurmuş olacağım. Hımm... Ne derece kendimi düşünüp, ne derece fedakar olmalıyım? Dengeyi nasıl sağlayacağım? 

Bir süredir kafamda dönüp dolaşan sorular bunlar... Çünkü Lara bu aralar, yaşının gereği, inanılmaz bir enerji ve merakla her şeye saldırıyor. Tabii püre tabağına da...

Yemek yerken tabağına uzanıp beni sabote etmesin diye oynaması için boş bir tabak ve kaşık veriyorum. Fakat artık her şeyi hemen yere atıyor. Oyuncak veriyorum, atıyor. Kitap veriyorum, atıyor. Islak mendil paketi, atıyor. Tabii önce hepsini ısırıp püreye bulayarak!

Dün hem yere atamayacağı, hem de bir süredir merak ettiği için önüne bir miktar püre koydum. Minik parmaklarıyla anında mıncıklamaya başladı. Şaşkın gözleriyle en ince pütürlere kadar inceledi. Bu sırada yanaklar şişip aşağı sarktı, dudaklar uzadı :)


Hemen fotoğraf makinesini kaptım. O kadar mutluydu ki, anında kocaman gülerek poz verdi. Püreyle işi bitince kaşık, kitap ve ıslak mendil paketiyle -bu sefer hemen yere atmadan- oynadık.

Yemek seansının sonunda mama sandalyemiz "biraz" dağıldı. Lara püreli ellerini saçına ve göz kapağına sürdü, biraz pasaklı çocuk oldu. Ben dağınıklığı biraz daha yorularak topladım. Ama değdi. Çok eğlendik.


Ara sıra dağıtmakta herkes için fayda var :)

23 Nisan 2011 Cumartesi

Lara'nın mama kapları...


Bana Lara'nın fotoğraflardaki mama kaplarını soranlar oluyor. Marka Tupperware. Çok çok sevdiğim birinin Lara'ya hediyesiydi. O kadar kullanışlı ki, başka mama kabına ihtiyaç duymuyorum. Kaşığı, çatalı ve damlatmayan, yanları kulplu alıştırma bardağı da var. Renklerine zaten bayılıyorum (malum turuncu yeşil, eh turkuaz da fena gitmemiş :)

En büyük özelliği kesinlikle hava geçirmemesi. Kapakları o kadar sıkı olmasına rağmen çok kolay kapanıyor. Mamaları dışarıda yedireceksem dökülme tehlikesi olmadan, hijyenik şekilde taşıyabiliyorum. Hem de bebek arabasının altında :)

Bir ara kaşığını kaybetmiştim, tekrar almak için bakındım bakındım bulamadım. Meğerse Tupperware doğrudan satış sistemiyle satılıyormuş (Avon, Oriflame vs. gibi). Ben bunu öğrenene kadar Lara'nın babacığı hepsiburada'dan buldu neyse ki. Gittigidiyor'da da rastladım. 

İncelemek isteyen için www.tupperware.com










22 Nisan 2011 Cuma

Tam aynı tatlardan sıkılmıştı ki...

Et ve tavuk imdadımıza yetişti. 7. ay bittiğinden beri Lara'nın sebze püreleri artık etli! Bu değişiklikten Lara memnun kaldı mı? Hem de nasıl!

İşte ete ve tavuğa geçiş düzenimiz:
  • Haftanın 6 günü, pürelerine 50'şer gr. et / tavuk katıyoruz
  • 4 gün kırmızı et, 2 gün tavuk göğüs
  • Eti / tavuğu önce haşlıyoruz, sonra sebzelerle birlikte buharlıyoruz. Böylece iki kez pişmiş oluyor. 
  • En son sebze, tahıl ve zeytinyağıyla birlikte rondoluyoruz. 
Ben etleri kasaba 50'şer gr. halinde paketletiyorum, böylece buzluktan alıp hop diye kullanabiliyorum. Malum, annelik = pratik yöntemler bulma sanatı :)

21 Nisan 2011 Perşembe

I-ıııh! Yemiycem işte!

Her yeni anne gibi, belli bir düzen kurduktan sonra "umarım bozulmaz, umarım değişmez" diye vıdı vıdı konuşan bir bilinçaltım var. Ve her yeni anne gibi o kaçınılmaz deneyimle yüzleştim geçenlerde: Lara püresini yememeye başladı!

Bir denedim, iki denedim, zorlamadım. Ertesi gün baktım, yine yemiyor. Yemiyor derken, birkaç kaşık yiyor ama iki gün öncesine kadar tabağını sıyıran bir çocuğa göre yemiyor. Üstelemedim ve doktoru aradım. Malzeme azalt dedi. Örneğin, havucu çıkar... Ya da patatesi. Püreyi sadeleştir. Tatlardan sıkılmış olabilir. Bu da sökmezse biraz pekmez ekle.

İkisi de işe yaradı. Önce malzemesi azaltılmış püreyi verdim, daha çok yedi ama yine kısa sürede burun kıvırdı. Pekmezi ekledim, yemeye devam etti ve bitirdi.

Sonradan ortaya çıktı ki, grip başlangıcıymış aynı zamanda. Huysuzluğu biraz da ondanmış. Bu 1 hafta kadar sürdü böyle.

Şimdi eskisi gibi yiyor (oh!). Bebeği birden yememeye başlayan tecrübesiz anneler hemen paniğe kapılmasınlar diye paylaşmak istedim :)

20 Nisan 2011 Çarşamba

Düzenli öğünlere geçtik... Büyüyor mu ne?

Evet, büyüyor :)

Büyürken her şey sürekli değişiyor, yeni şeyler ekleniyor, anne önce panik, sonra adapte oluyor. Arası heyecan, mide sancıları, merak...

6. ay rutin kontrolünde doktorumuz bir dolu yeni şey anlatmaya başlayınca kalemi kağıdı nasıl çıkardığımı şaşırdım. Öğünler, yoğurt, meyve püresi, kahvaltı mamaları, kaşık mamaları, saatler...

Bebekli hayatın loop yapan kafa sesi: "Off çok karmaşık, ya beceremezsem, ya bir şeyleri yanlış yaparsam..."

Bebekli hayatın loop yapan gerçeği [neyse ki]: "Yapınca gördüm. O kadar da zor değilmiş."

Velhasıl, Lara 6. aydan itibaren düzenli öğünlere geçti. Şöyle ki:

8:00 - 9:00: Kahvaltı
13:00-13:30: Sebze Püresi
16:00-16:30 Yoğurt (haftada 5 gün)
17:00-17-30: Meyve Püresi
20:30-21:00 (uyku öncesi): Anne Sütü / Kaşık Maması
24:00: Anne Sütü / Biberon Maması

Aralarda her istediğinde emiyor. Bu programdaki saatler her ne kadar bize uysa da, tabii ki esnek. Sonuçta her anne ve bebeğin düzeni farklı.

Yaşasın Kahvaltı!

Lara 1 Nisan'dan (6.5 aylık olduğundan) beri saat 8:30-9:00 gibi kahvaltı ediyor. Doktorumuzun önerdiği başlangıç şöyleydi:

1. gün:
2 x Cicibebe Etimek
30 cc. su
1 ölçek biberon maması / anne sütü

2. gün 
3 x Cicibebe Etimek
40 cc. su
1 ölçek biberon maması / anne sütü

3. gün:
4 x Cicibebe Etimek
60 cc. su
3 ölçek biberon maması / anne sütü

Ama bu ölçüler Lara'ya fazla katı geldi. Suratını buruşturup reddetti. Ağzını kilitledi :) Ben de onun sevdiği kıvamı bulmak için birkaç deneme yaptıktan sonra 60 cc. suya 2 ölçek biberon maması / anne sütüne 1.5-2 Cicibebe Etimek, 1 Cicibebe / Hipp bisküvide karar kıldım. Kıvam tutunca bayıla bayıla yedi.

1 hafta sonra:
Akşamdan suda bekletilip tuzu alınmış yarım kibrit kutusu peynir (ben keçi peynirini tercih ediyorum) ve 1 tatlı kaşığı üzüm pekmezi ekledik. İnek / keçi peynirini sevmeyen bebekler için 1 tatlı kaşığı labne peyniri katılabilir.

2 hafta sonra:
Peynir x 1 kibrit kutusu (labne x 2 tatlı kaşığı), üzüm pekmezi aynı.

Yalnız, yazın sıcaklarda pekmez verilmiyormuş.

7. aydan itibaren:
1 ceviz içi ekledik. Kahvaltıda sevmezse meyve püresine de katılabiliyormuş.

Şu anda kahvaltımızda 60 cc. biberon maması (Golden Goat 2 tercih ediyorum), 1.5-2 Cicibebe Etimek, 1 cicibebe bisküvi, 1 kibrit kutusu keçi peyniri, 1 tatlı kaşığı üzüm pekmezi ve 1 ceviz var. Tadı ve kokusu harika!

8. aydan itibaren:
Fındık büyüklüğünde tereyağı ekledik. Yumurta sarısını bizim doktorumuz kahvaltının tadını bozuyor diye sebze püresine katmayı tercih ediyor. Kahvaltıya kattıran doktorlar da vardır tabii ki. Ben doktorumuzun önerisine uyup haftanın 5 günü, çok iyi pişmiş 1 yumurta sarısını sebze pürelerine katacağım.
 
Her yeni eklenen şeyde heyecanlanıyorum, çünkü ilk lokmada Lara'nın suratı çok komik hallere giriyor :)