22 Ağustos 2011 Pazartesi

Kaşık sende bebek...

6. ayından itibaren, "haydi Lara  biberonunu kendin tut", bak Lara bu alıştırma bardağı, haydi suyunu kendin iç bakalım"  derken sevgili kızım 11 aylık oldu ve artık kaşığıyla mamasını kendisi yiyebiliyor. Tabii ki benim yardımlarımla...

9. ayından beri öğlen püresini yedirirken Lara'ya da bir kaşık veriyor ve ne yaptığını gözlemliyordum. Bekleneceği üzere, ilk önce ve en çok dişlerini kaşımak için kullandı. Hiç şaşırmadım. Derken, bir gün beni taklit etmeye başladı; kaşığı sarsakça tabağa daldırıp mama almaya çalıştı. Eh, haliyle beceremedi. Zaten asıl önemli olan aletin nasıl kullanıldığını çözmüş olmasıydı.

Son bir haftadır kendimize bir yöntem geliştirdik. Ben "Anne kaşığa mama doldursun, Lara yesin" diyorum, kaşığını bana veriyor, biraz püre koyup "Şimdi Lara yesin" diyorum ve hoop kaşığı alıp ağzına götürüyor. Mamayı güzelce yedikten sonra bir de sıyırıyor :)

Kaşığa her gün biraz daha hakim oluyor; her denemede daha da ustalaşıyor. Ona bir şeyler öğretmekten, yeterince sabırlı ve yavaş davrandığımda bir şeyleri nasıl kolayca öğrendiğini görmekten çok mutlu oluyorum. Bebekler konuşamıyorlar belki, fakat bizim sandığımızdan çok daha fazlasını anlıyorlar.

Bebek Lara, o kadar tatlısın ki, bazen hep böyle kal, zaman o mama sandalyesinde donsun istiyorum. Ama şunu bil ki hayatta birlikte keşfedeceğimiz, kaşıkla yemek yemekten çok daha zevkli şeyler var. Sen anneye bakma, güzel güzel büyü bir an önce :) 


18 Ağustos 2011 Perşembe

Birkaç süper kitap ve eğlenceli yemek saatleri

Neşeli Saklambaç serisinden bahsediyorum. 4 kitaptan oluşuyor; Harr Harr! (yani içinde arslan, kaplan, maymun vs. safari hayvanları olan), Havv Havv! (kedi, köpek, civciv vs. nispeten daha sakin hayvanlar olan), Biip Biip! (taşıtlar; tren, itfaiye arabası filan var) ve Bıcı Bıcı! (Penguen, kurbağa, ördek vs. sulak hayvanlar).

Lara'ya ilk önce arslanlısını almıştım. Odası, çarşafları vs. her şeyi safarili diye... (Zaten Lara'nın ilk tanıdığı hayvan aslan; kazara görse merhabaa diye boynuna atlayacak). O kadar sevdi ki, bir daha elinden düşürmedi.

6-7 aylıkken saklambaç kapaklarını kaldırmayı öğrendi, 9 aylıkken bir gün maymunun sesinin aynısını çıkarıverip beni dumur etti, 11 aylık oldu hâlâ günde 100 kez baksa sıkılmıyor. Her çıkarttığımda (ortalıkta bırakamıyorum, yiyor çünkü!) ilk kez görmüş gibi seviniyor.

İşin en güzel tarafı, biz bu kitapları çoğunlukla mama sandalyesinde okuyoruz. Kahvaltı ve öğlen yemeği süper geçiyor. Hiç zorlanmadan, yorulmadan... Aslan kükredikçe Lara ağzını açıyor, hoop bir kaşık... 

Fil böğürüyor (eheh evet böğürüyor, çok komik), bir kaşık daha. "Laraa, göster anneye baykuş nerede?" Lara o minik elini kapağın altına sokup baykuşu açıyor ve püre bitti!

Özetle, bu seri hem kitap okumayı şimdiden sevdiriyor, hem ince motor becerilerini geliştiriyor, hem hayvanları öğretiyor, hem de bazen her anneyi çıldırtan yemek saatlerini eğlenceli hale getiriyor. Eh, daha ne olsun?